Bakan Akardan Ukrayna-Rusya açıklaması!

Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir taraftan hudut güvenliği bir de terörle uğraş faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüğünü bildiren Bakan Akar, “Keza Libya, Azerbaycan gibi arkadaş ve kardeş ülkelerde de dostlarımızın, kardeşlerimizin, haklı davalarını elimizden geldiğince desteklemeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

Bölgesel olarak hassas, kritik bir dönemden geçildiğini ifade eden Bakan Akar, “Böyle bir dönemde iki gün süreyle NATO Savunma Bakanları Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda öncelikle Ukrayna olmak üzere İttifak ’ın gündeminde yer alan savunma ve caydırıcılık konuları ele alındı, hem bölgesel keza de küresel gelişmeler değerlendirildi.” dedi.

Ukrayna-Rusya arasındaki gerilime yönelik de açıklamalarda yer alan Bakan Akar, şunları söyledi: “Bizlerde, ilgili diğer ülkelerde ve NATO ülkelerinde bir endişe laf konusu. Bu endişeyle gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi ve bu şekilde çözüme gidilmesi hepimizin iki taraflı dileği. Bunu vurguladık, vurgulamaya devam ediyoruz. Bizim için ayrıca Gürcistan’ın hem de Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği manâlı. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi tansiyonun düşürülmesi için Türkiye olarak bugüne kadar elimizden geleni, üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”

Bakan Akar, Karadeniz’de Montrö’nün getirdiği bir statüko olduğuna dikkati çekerek “Bu statüko ile Karadeniz’de denge, emniyet ve istikrar var. Bunun da hayati önemi haiz olduğunu her fırsatta belirttik, belirtmeye devam ediyoruz.” dedi.

Görüşmelerde Güney Kafkasya’daki bölgesel iş birliğinin herkesin yararına olduğunu ifade ettiklerini de aktaran Bakan Akar, “DEAŞ, El-Kural, PKK ve PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG ve FETÖ gibi terörün her türlüsü ile çaba ettiğimizi, bunu sürdürdüğümüzü ve bu alanda müttefiklerimizden daha fazla iş birliği beklediğimizi de burada yeniden altını çizerek muhataplarımıza açıklama ettik.” diye konuştu.

NATO Genel Sekreteri’nin yanı sıra İngiltere, Romanya, Letonya, Estonya, Kuzey Makedonya, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan, İtalya, İspanya ve ABD’nin de arasında bulunduğu fazla sayıda Savunma Bakanı ile röportaj fırsatı bulduğunu gösteren Bakan Akar, “Keza askerî eğitim meslek birliği keza de savunma sanayi konularını ele alma; belli başlı, kilit konular hakkında gösterme alışverişinde yeralma fırsatı bulduk. Bu bakımından toplantının son derece yararlı geçtiğini söyleyebiliriz.” dedi.

TUTUMUMUZ BAŞINDAN BERİ AÇIK VE NET

Ukrayna krizine yönelik Türkiye’nin bakışı ile bölgede daha aktif rol oynamasına karşın planın olup olmadığı sorulan Bakan Akar, şu yanıtı verdi:

“Bizim bu konudaki tutumumuz başından beri fazla açık ve net. En üst düzeyde Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayıp bakanlar düzeyinde ve diğer heyetler arası görüşmelerde hep dile getirildi. Biz başlangıçtan itibaren konuşmalara ve görüşmelere Kırım’ın işgaline karşıyız diye başladık. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi de söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bölgedeki gerginliğin sağduyulu ve dengelenmiş bir yaklaşımla çözülmesinden yanayız ve bu manada Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin barışma, diyalog, refah ve huzur içinde yaşaması bizim en arkadaşça temennimiz.”

Türkiye’nin Karadeniz’deki gerginliğin azaltılmasından yana olduğunu dile getiren Bakan Akar, şöyle konuştu:

“Gerginliğin daha artı artmaması için ne yapılması gerekiyorsa biz bunları konuşuyor, bunları önerme ediyoruz. Bu konudaki manzara ve önerilerimizi ortaya koyup müttefiklerimizle paylaşıyoruz. Gerginliği tırmandırıcı eylem ve söylemlerden uzakta durulması, eylem ve söylemlerin iyi istişare edilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye olarak üzerimize düşen siyasi, insani, hukuki olarak yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”

Gelişmeleri yakından peşine düşüp takip ettiklerini vurgulayan Bakan Akar, “Gelişmelere göre bizim almamız gereken tedbirler neyse bunları bugüne kadar aldık, almaya devam edeceğiz.” dedi.

Karadeniz’e en uzun kıyısı olan ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Bakan Akar, “Tüm tarafların sükûnet, meslek birliği, istişare, diyalog içinde faaliyetlerini yürütmelerinin herkesin yararına olduğunu söyledik, söylüyoruz.” ifadesini kullandı.

YUNAN BAKAN İLE GÖRÜŞMESİ

Bir gazetecinin Yunanistan ile ilişkilerin gerginleştiği bir dönemde Yunan mevkidaşıyla yaptığı görüşmeye ilişkin sorusu üstüne Bakan Akar, “Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile gayet olumlu, yapıcı bir röportaj yaptık. Spontane gerçekleşti, cana yakın bir mülâkat oldu.” diye konuştu.

Bakan Akar görüşmede, Türkiye ve Yunanistan arasındaki Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı ’nın dördüncüsünün Ankara’da yapılması için Yunan heyete karşın davetlerini yinelediklerini de belirtti.

Bakan Akar, Türkiye’nin uluslararası hukuk, ikili anlaşmalar ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, dostane yol ve yöntemlerle, diyalogla sorunların çözebileceğine yönelik inancını yineleyerek şunları kaydetti:

“Farklılıklarımız var, içten ama bir araya gelelim, bunları tartışalım diyoruz. Amacımız uzlaşma ve kararlılık içinde, uluslararası hukuk dâhilinde tarafların bölgenin zenginliklerinden istifade etmesi. Bunu kaç kere dile getirdik. Ege’de, Akdeniz’de zenginlikleri adaletli şekilde paylaşalım diyoruz. Bunların karşılık bulmasını bekliyoruz. Bütün bu iyi niyetli yaklaşımımıza karşın müttefiklik ruhuna tutarsız şekilde provokatif, gerginliği tırmandırıcı eylem ve söylemlere maalesef devam ediyorlar. Bunlarla ilgili milletlerarası hukuk ve ikili anlaşmalarımız var. Siz Lozan Antlaşması’nı, Paris Antlaşması’nı değil sayamazsınız. Aşağı imzanız olan bu anlaşmaların istediğiniz maddelerini uygulayacaksınız, istemediklerinizi uygulamayacaksınız, dünyada böyle bir şey değil.”

Bir Takım Yunan siyasilerin konuşmalarının ve eylemlerinin temelinde yayılmacı bir anlayışın olduğunu bildiren Bakan Akar, Türkiye’ye yönelik yapay bir tehdit algısı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

Buna alt olarak bir silahlanma sevdasına giren Yunanistan’ın birtakım ittifaklar ardından koşmaya çalıştığına dikkati çeken Bakan Akar, “Biz de ‘Bunlar nafile gayretler’ diyoruz. Zaten akil, aklı başında Yunanlar da bunu ifade ediyorlar. Bu kadar ekonomik problem varken birtakım silahlanma sevdasıyla Yunan halkının imkânlarını, fırsatlarını, bedensel kaynaklarını har vurup harman savurmak başta ve özellikle Yunan halkını rahatsız ediyor, onun yükünü artırıyor.” dedi.

TÜRKİYE GÜVENİLİR, GÜÇLÜ VE ETKİN BİR MÜTTEFİK

Türkiye’nin Yunanistan öncelikle olmak üzere bütün komşularının sınırlarına, toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurgulayan Bakan Akar, “Türkiye coğrafyası, nüfusu, ordusu, ekonomisi, tarihi ve değerleriyle dinç bir devlet. Fakat Türkiye hiç kimseye aleyhinde bir tehdit değil. Bunun görülmesi, bilinmesi lüzumlu. Türkiye ayrıca bölgesel keza de küresel barışın ve istikrarın teminatı olmaya veya küresel ve yöresel barışa katkı maddesi sağlamaya devam ediyor. Bizim durumumuz budur. Türkiye güvenilir, kuvvetli ve etkin bir müttefik. Bunu herkesin bilmesi lüzumlu.” ifadelerini kullandı.

Yunanistan’ın Türkiye ile olan sorunlarını Türkiye-NATO, Türkiye-AB, Türkiye-Avrupa sorunu hâline dönüştürmeye çalışmasını büyük bir hatalı olarak nitelendiren Bakan Akar, “Diğer Taraftan bir takım Avrupalı dostlarımızın, AB’deki, NATO’daki bir takım dostlarımızın bunu böyle algılaması da esef verici. Taraf tutmamaları gerekli. Bu konuda maalesef AB mensuplarının bilhassa bazıları Türk-Yunan meselelerinde ön yargılı, tek yanlı ve körü körüne Yunan yanlısı. Gerçekleri bir tarafa ele vermek, göz ardı etmek suretiyle âdeta olayı çözmemek için ateşe benzin dökmek biçiminde bir teşebbüs sergiliyorlar.” diye konuştu.

Türkiye’nin fazla sayıda Suriyeli mülteciye konut sahipliği yaptığını, insani yardımda bulunduğunu ifade eden Bakan Akar, “Hâl böyleyken Yunanistan’a girmeye çalışan azami 100 kişiye silahla, botlarını delmek, bazen alev etmek suretiyle direnmek fiilen hiç yakışık almayan, bu çağda olmaması gereken, milletlerarası hukuk, insani değerler, insan hakları bakımından kabulü muhtemel olmayan davranışlardır. 3 yılda, 85 bin mülteciyi bilhassa denizde zalim, cinayet, insanlık dışı şekilde karşılamışlar, ittirmişlerdir. Bunun başka yolu olması lazım. Buna derhâl son verilmeli.” diye konuştu.

KİMSE YOKKEN BİZ VARDIK

İpsala’da Yunan sınır unsurları kadar geri itilen 19 kişinin donarak öldüğünü andıran Bakan Akar, “AB’de, başka yerlerde insan haklarının en önde savunucusu olarak ortaya çıkanlar nerede? Avrupa’nın göbeğinde millet hayatlarını kaybettiler. Sağ kalanların ifadeleri var: ‘Soydular, bizi çıplak tuttular, paramız pulumuz gitti. Çoluğumuz çocuğumuzla ölüme terk ettiler.’ diyorlar. Yunan muhataplarımızdan bunlara bir çare bulunmasını istiyoruz. Bu, insan haklarının belli ihlalidir.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs’taki gelişmelere yönelik soru üstüne de Bakan Akar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eşit adalet sahibi olduğunu anlamaları, Türk varlığını kabul etmeleri lüzumlu. Türk varlığını içlerine sindirmeleri gerekli. Kimseler yokken biz vardık orada. Dolayısıyla bu tarihî arka planıyla, sosyal yapısıyla, değerleriyle, gelişimiyle bunları görmek gerekli. Oradaki insanların da Kıbrıslı kardeşlerimizin de haklarına hürmet göstermeleri gerekli.” yanıtını verdi.

NATO ’NUN GÜVENLİĞİNİN TAM MERKEZİNDEYİZ

“Türkiye’nin NATO üyeliğinin 70’inci yılına yönelik değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, “NATO başarılı bir savunma ittifakı. Biz de buranın bütün üyesiyiz. Dolayısıyla burada haklarımız, sorumluluklarımız var. Ayrıca haklarımızı ardına kadar kullanmak keza de sorumluluklarımızı ardına kadar gerçekleştirmek için elimizden gelen gayreti gösterdik, gösteriyoruz.” diye konuştu.

NATO’nun birlik ve armoni içinde, istişareyle çalışmalarını yürütmesinin önemine muhabere eden Bakan Akar, şunları söyledi:

“NATO’ya 70 yıl boyunca doğrusu etkili, zinde ve sürekli bir takviye sağladık. Bunu da hâlen sürdürüyoruz. Önemli katkılarımız oldu. NATO yöneticileri de bunun farkında. NATO’nun değerlerini ve sorumluluklarını paylaştık, paylaşmaya devam ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, NATO içinde ikinci büyük ordu. NATO’nun güvenliğinin tam merkezindeyiz. Üstlenmiş olduğumuz devir ve misyonları da aslında büyük bir başarıyla yerine getirdik. Türkiye NATO’ya en fazla katkı maddesi veren birincil 5 ülke arasında. Bu, manâlı bir şey. Bizim ortaya koyduğumuz önemli bir fedakârlık, önemli bir potansiyel var.

Ayrıca burada NATO misyonunda çalışan büyükelçilerimizi, askerlerimizi, temsilciliğimizdeki arkadaşlarımızı, geçmişte tayin yapanları hürmet ve şükranla anıyorum. Gerçekten burada ciddi bir uğraş var, ağır bir çaba var. Görünen ve soyut çaba var. Buradaki arkadaşlar fazla ciddi çaba içindeler. Onlara teşekkür ediyorum. Birlik ve birliktelik içinde ülkemizin ve milletimizin – 85 milyon olduk bundan böyle- yargı ve menfaatlerini, onurunu, prestijini, bayrağını yükseklerde dalgalandırmak için bugüne kadar çalıştık, aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz.”

Yorum yapın

Geçici Mail pdf kitap indir instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al SMM Panel PDF Kitap indir