Uzmanlar hava kirliliğinin nedenini anlatırken sağlık durumu açısından da değerlendirmelerde bulundu. Akademik Solunum Derneği Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, “Hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde enfeksiyon hastalıklarının arttığını biliyoruz. Mesela kovid enfeksiyon hava kirliliğinin artı olduğu günlerde kovid enfeksiyonun daha artı olduğu veya hava kirliliğinin pozitif olduğu günlerde kovid enfeksiyonu kapanların daha şiddetli bir seyir gösterdiğini biliyoruz” dedi.
Milletlerarası Hava Kirliliği Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik ise, “Şu Anda çözüm bekleyen en kayda değer sorunlardan bir tanesine dizel araçların bu kadar serbestçe şehrin her noktasına girebilmesi. Bunun önlenmesi gerekli” diye konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, “www.havaizleme.gov.tr” adresinde Türkiye’nin her bölgesinin hava kalitesi anlık olarak yayınlanıyor. Bu sitedeki verilere göre, İstanbul’da bilhassa Kağıthane, Esenler, Kadıköy, Ümraniye, Başakşehir, Beşiktaş, Mecidiyeköy ve Avcılar’da hava kirliliği son günlerde yüksek olduğu görülüyor. Kirliliğin yüksek olduğu ilçelerin esas yollara yakın olması dikkat çekiyor. Havası temiz olan ilçeler genelde rüzgara açık bölgeler olduğu göze çarpıyor. Havanın lekeli olması trafik yoğunluğu saatlerine kadar de değişiyor. Sabahtan ve akşam yoğun saatlerde kirlilik artıyor. Kağıthane’de, kirli hava hemen hemen gözle görülür durumdayken akşam saatlerinde az daha ilçeyi pus kaplıyor.
RENKLERLE UYARILAR YAPILIYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sitesinde uyarılarda da bulunuluyor. Yeşil, sarı, turuncu, kırmızı, pembe ve bordo renklerin; herkes hava kalitesini ayrı ayrı temsilcilik ediyor. Yeşil, pak havayı gösterirken; sarı renk, hava kalitesi yerinde ama alıngan grupların orta düzeyde etkilenebileceğini belirtiliyor. Turuncu, kırmızı, pembe ve bordo renkler ise tehlike sinyali veriyor. Turuncu, hassas gruplar için sıhhat etkisi oluşturabiliyor. Kırmızı, alıngan gruplar için güvenli olmayan ve genel halkı etkileyecek seviyeyi belirtiliyor. Pembe renk, nüfusun tamamının sağlığını etkileyecek seviyede kirlilik olduğunu ve alıngan grupların açık havaya çıkmaması gerektiğini gösteriyor. Bordo ise herkesin önemli sağlık etkisi göreceğini belirtiyor.
DİZEL ARAÇLARIN ÖNLENMESİ GEREKİYOR”
Milletlerarası Hava Kirliliği Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, “Dünyada her dakikada 13 insan hava kirliliği nedeniyle erken ölümle karşısında karşıya kalıyor. Bunun en manâlı adresi partiküller. En önemlisi çapı 2.5 mikron ve daha ufak partiküller. Şimdi bütün dünyanın gündeminde olan partiküller bunlar. Bu partiküllerin ilk kez trafik almak üzere kaynağını biliyoruz. Tüm ortamların bunlardan arıtılması lüzumlu. Bu amaçla yapılması gereken birçok şey var. İstanbul için de bu geçerli. İstanbul 16 milyon nüfusa sahip, 5 bin 400 kilometrekarelik büyük bir metropol. Bu metropolde 4.5 milyon kadar motorlu vasıta var, bunların 3.2 milyonu araba. Bu otomobillerin yüzde 41’i dizel araçlar. Bugün dizeller partikül MP2.5 dediğimiz partiküllerin en önemlilerinden bir tanesi” dedi.
“Trafikte seyreden bu araçların en azından partikül üretmeyecek konuma getirilmesi gerekli” diyen İncecik, “Bunun da yolu trafikte yeni düzenlemeler, yeni sınırlandırmalar. Ama en büyük adres elektrikli araçlar, onların getirilmesi gerekli. Burada yapılması gereken şey şu; insanları toplu taşımaya, özellikle raylı sistemlere yöneltmek gerekiyor. İstanbul’da az önce raylı sistem uzunluğu ihtiyaçların fazla aşağıda, 230 kilometrelik bir raylı sistem uzunluğu var. Acilen bu İstanbul’a elbette tatmin edici değil. İstanbul’un ihtiyacı olan 800 kilometrelik bir raylı sistem uzunluğu. Tam bir network kurulduğu süre İstanbul’da toplu taşımadan ırk bir yerden bir yere güvenli ve çevreyi koruyarak gidebilirler, bunun sağlanması lüzumlu. Trafik üstüne odaklanarak yeni çözümler bulmamız gerekiyor. Aksi takdirde PM 2.5 partikülü dış ortamda gezinen, yürüyen, duraklarda bekleyen her insanı etkileyeceği kaçınılmaz bir sonuçtur. Hemen çözüm bekleyen en kayda değer sorunlardan bir tanesine dizel araçların bu kadar serbestçe şehrin her noktasına girebilmesi. Bunun önlenmesi lazım” diye konuştu.
“KİRLİ HAVADA KOVİD DE YAYILIYOR”
Akademik Solunum Derneği Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu ise, “Doğrusu hava kirliliğinin bilhassa solunum sistemi üzerine negatif etkileri var. Özellikle kronik solunum hastalıklarının tetiklenmesinde hava kirliliği ciddi bir etmen. Astım, koah gibi hastalıklarda hava kirliliği kayda değer bir tetikleyici. Hava kirliliği dediğimiz zaman, havanın içerisinde partiküller var. Bunlar kirletici unsurların başında geliyor. Bunun yanı sıra kükürtdioksit, karbonmonoksit, nitrikoksit gibi ve ozon gibi kirleticiler var. Şu Anda baktığımız süre hava kirliliği nedeniyle kitlesel değil ama ölümlerin olduğunu görüyoruz öbür zamanlarda” şeklinde konuştu.
“Kış aylarında bilhassa hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde solunum hastalıklarından dolayı acile başvuruların fazla arttığını gözlemlemiştik” diyen Tutluoğlu, ” Bunun hem çocuklar keza de yetişkinler için geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde 50 civarından bir yükselme gözlemlemiştik. Başlıca yollara yakın oturan kişilerde solunum problemlerinin daha artı olduğunu görüyoruz, otoyollar, ana caddeler gibi. Hava kirletici unsurların en büyük kaynağının trafik olduğunu görüyoruz. İstanbul’da çok yoğun bir trafik var, buna alt olarak da hava kirliliği fazla fazla. ‘Astım, koah hariciden hava kirliliğinin yaratacağı zararlı durum nedir?’ diye sorarsanız, akciğer kanseri bunun başında kazanç. Sigaradan egemen olarak, hava kirliliğinin akciğer kanseri yapma özelliği var hava kirliliğinin. Hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde enfeksiyon hastalıklarının arttığını biliyoruz. Örneğin kovid enfeksiyon hava kirliliğinin pozitif olduğu günlerde kovid enfeksiyonun daha artı olduğu ya da hava kirliliğinin artı olduğu günlerde kovid enfeksiyonu kapanların daha şiddetli bir seyir gösterdiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.
“ÖZELLİKLE BU BÖLGEDE FAZLA ARTI HAVA KİRLİLİĞİ OLDUĞUNU HİSSEDEBİLİYORSUNUZ”
Vatandaşlar ise hava kirliliğinin nüfustan kaynaklandığı görüşünde. Fatih’te yaşamış Gülfidan Topsakal, “Kirlilik ne olacak, doğalgaz, kömür, otomobil, bununla alakalı. Zaten İstanbul kalabalık bir şehir” dedi.
Mehmet Münir ise hava kirliliğinin nedeni konusunda “Sanayileşme ve insanların vurdumduymazlığı, petrol ve kömür” dedi. Kağıthane’de yaşamış Ersen Erçevik, “Özellikle bu bölgede fazla pozitif hava kirliliği olduğunu hissedebiliyorsunuz. Ailecek ve esnaflar olarak ara ara konuştuğumuz bir konu. İstanbul içinde seyahat sırasında fazla farklılıklar oluyor yani bir nefes farklılığı oluyor” ifadelerini kullandı.
Gülseli KENARLI – Harun UYANIK – / İSTANBUL, (DHA)